Timour Muhidine: Teşekkür ederim. İlk olarak, bizde, Fransa ve Avrupa ülkelerinde Tanpınar’ın özel bir önem taşıdığını söylemek istiyorum. Nazım Hikmet’ten sonra, ilk Türk yazarı olarak yabancı romancı, öykücü ve esteti zannediyorum. Öyle değişken bir Türk edebiyatı yansıtıyor ki onun etkisi hissedilmeye başladı, bizim edebiyatımızda. Onun sanatsal kuvveti dışarıya kadar gidebilir. Çok az Türk yazarında geçerli bu gerçekten. Tanpınar, Avrupalı büyük romancılarının, deneme yazarlarının yanında duruyor. Hakikaten bir Türk modernizminin varlığından söz edilirse, Tanpınar tam olarak bu edebî modernizmin ortasındadır. Klasik Türkoloji romanını alt üst etmiştir. Çarpıcı, şaşırtıcı ironisiyle bir Saatleri Ayarlama Enstitüsü eşi bulunmaz bir romandır. Tanpınar burada Türkiye’nin değişiminden bahsetmeyi başarıyor. Her anlamda. Mesela saat sözcüğünden Türk toplumunun derinliklerine iniyor.

Tanpınar’ı Fransızca’ya aktarmak çok doğal geliyor bana. Fransız edebiyatıyla o kadar iç içe olmuş bir yazar ki. Belki de biraz çevirisinin tarihçesinden bahsedilmesi gerek. Erken başlamış ama yavaş gelişmiş. 1962’de genç yaşta vefat eden bir türkolog, Beş Şehir’in Bursa bölümünü çevirmiş ve Orient dergisinde yayımlamış. Buna oldukça uzun bir sunuş eklemiş. Dostu Ahmet Hamdi Tanpınar’dan söz ediyor bu sunuşta. Çağdaş Türk yazarlarından en ilginci diyor. Sonra da Beş Şehir’in tüm olarak yayımlanması ancak 1995’i bekliyor. Demek ki onun alımlanması çok ertelenmiş oldu. Ayrıca, Fransa’da müsteşriklerin dışında kim Orient dergisi okuyor ki. Sonunda, dediğim gibi UNESCO desteğiyle Beş Şehir, bu çok güzel gezi kitabı, uzun bir ön çalışma sürecinden sonra çıkabildi. Üç çevirmenin işi bu. Biri Türk, Vedat Öz, pek bilinmemiş bir çevirmen diğer ikisi Fransız. Beş Şehir, titiz bir redaksiyondan sonra kitapevlerinin raflarına ulaşıyor. Şimdiki durum bu. Bu günlerde, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi çevrilmektedir. Meslektaşım Faruk Bilici bir grup çevirmenle üstleniyor bu işi. Sanırım ki 2011’de çıkacak. Daha sonra umarım ki Huzur’a ve bütün öykülere de sıra gelecek. Son olarak, Orhan Okay’a teşekkür etmek istiyorum çevirmenlerin adına, çünkü yeni çıkan Tanpınar biyografisiyle bize çok yardımcı oldu. Onun sayesinde roman ve şiirlerindeki göndermeleri daha iyi anlayabiliyoruz. Böylece Tanpınar’ı daha iyi çevirebiliriz. Tanpınar’ın dili, evet Tanpınar’ın dili başka bir problem. Sanıyorum uzun zaman alabilir bu konu. Bunu başka bir tebliğde açıklayabilirim ama bize yani çevirmenlere çok zorluk çektirdiğini söyleyebilirim. Teşekkür ederim.

Panel: Dünya’nın Tanpınar’ı, Uluslararası Ahmet Hamdi Tanpınar Sempozyumu-Türkiye’de ve Dünyada Tanpınar Zamanı,
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünivesitesi, Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu, 1-2 Kasım 2010.